Pages

Search This Blog

23 Şubat 2011 Çarşamba

Sis

İlk defa Londra'ya gelmiş bir adam, sabah otelinden çıkarak şehri dolaşmaya karar verdi.Henüz yola çıkmıştı ki , etrafını kalın bir sis tabakası ile çevrildi.Adam nasıl olsa birazdan geçer diyerek yoluna devam ettiyse de, sis kalkmak şöyle dursun daha da yoğunlaştı.Bir süre sonra etrafı beyaz bir karanlık kapladı.Geri dönmeye karar verdiğinde adam burnunun ucunu bile göremez haldeydi.

Yolunu kaybedeceği korkusu içinde:
"Hey!Bir yol gösteren var mı?diye bağırmaya başladı.
Birkaç dakika sonra omuzuna bir el dokundu ve:
"Bir şey mi istiyorsunuz?" diye sordu.
"Affedersiniz, siste yolumu şaşırdım.Otelime dönmek istiyordum."
Omuzuna dokunan yabancı:"Elinizi verin otel iki adım ötede" dedi ve adamı götürmeye başladı.
Bir süre sonra aydınlığın önüne geldiler:
Yabancı:
"İşte oteliniz..." dedi
Adam, sisin içinde farkedemediği şahsa dönerek teşekkür ettikten sonra:
"Siz sise alışık olmalısınız" dedi.
"Nasıl oldu da yolu bulabildiniz?"
Yabancı şu cevabı verdi:
"Sisin benim için hiçbir önemi yok.
Çünkü ben körüm."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

< >