Pages

Search This Blog

22 Mayıs 2011 Pazar

Anneye Kırmızı Gül


 Genç adam caddenin kenarında uygun bir yere parketti.Yakınlarda bir çiçekçi dükkanı olduğunu biliyordu.annesine çiçek gönderecekti.Yaklaşık 300 km uzaklıkta bir şehirde yaşıyordu annesi.Çiçekçiye yaklaştığında kaldırımda ellerini başına götürmüş sessizce oturan bir kız çoçuğu gördü. Yaklaşınça ağladığını farketti. "Neden ağlıyorsun" diye sordu.Kız çoçuğu gözlerini umutsuzca kaldırıp cevapladı:"Anneme bir gül almak istiyorum.Ama param çıkışmadı."

      Genç adam gülümsedi."Benimle gel," dedi "Sana bir gül alırız." Küçük kızın gülünü aldı önce , sonra annesine bir buket ısmarladı.Çıkmak üzereyken, elindeki bakıp bakıp sevinen kız çoçuğuna isterse eve bırakabileceğini söyledi.Çoçuk kabul etti."Lütfen", dedi, "beni anneme götürün!" Yolu tarif etmeye başladı.Şehrin sakın bir semtine yaklaşmaya başladı araba.Yüksekçe bir duvarı süsleyen geniş kapının açık kanatları arasında yoluna devam etti adam.Buraya yakınlarda pek uğramamıştı.Boy boy selvileri ve rengarenk çiçekleri seyrederek küçük kızın annesini buldular

      Arabadan inip küçük kızın annesine gidişini seyretti.Elindeki taze gül dalını usulca uzattı küçük kız.Henüz taze olduğu belli olan toprağa itirazsız uzandı gül.Mezar taşına kazılı ölüm tarihi okuduğunda genç annenin henüz bir kaç ay önce buraya geldiğini farketti adam.

     Küçük kızın ağzından dökülen fısıltılı duaları duymaya başladı.Taze gül fidanıyla sevindirdiği mahzum kız çoçuğunun annesi için bir Fatiha da o hediye etti.Kız çoçuğunu annesi ile başbaşa bırakarak arabasına bindi.Doğruca çiçekçiye gitti.Annesi için yazdırdığı siparişini iptal etti

    On beş dakika kadar sonra, genç adam arabasının önünü otoyola çevirdi. Annesine gidiyordu.Ön sağ koltuğu üzerindeki kırmızı bir gül uzanıyordu.Annesine kendi vereceği gül.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

< >