CEBRAİL (A.S)
Andolsun biz Musa'ya kitabı verdik ve ardından peşpeşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs'le teyid ettik. Demek size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak bir kısmınız da onu öldürecek misiniz? (2/87)
De ki: "Cibril'e kim düşman ise (bilsin ki) gerçekten onu (Kitabı) Allah'ın izniyle kendinden öncekileri doğrulayıcı ve mü'minler için hidayet ve müjde verici olarak senin kalbine indiren O'dur." (2/97)
"Her kim Allah'a meleklerine elçilerine Cibril'e ve Mikail'e düşman ise artık şüphesiz Allah da kafirlerin düşmanıdır." (2/98)
İşte bu elçiler; bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. Onlardan Allah'ın kendileriyle konuştuğu ve derecelerle yükselttiği vardır. Meryem oğlu İsa'ya apaçık belgeler verdik ve O'nu Ruhu'l-Kudüs'le destekledik. Şayet Allah dileseydi kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra onların peşinden gelen (ümmet)ler birbirlerini öldürmezdi. Ancak ihtilafa düştüler; onlardan kimi inandı kimi inkâr etti. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Ama Allah dilediğini yapandır. (2/253)
Ey Kitap Ehli dininiz konusunda taşkınlık etmeyin Allah'a karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu Mesih İsa ancak Allah'ın elçisi ve kelimesidir. Onu (‘OL' kelimesini) Meryem'e yöneltmiştir ve O'ndan bir ruhtur. Öyleyse Allah'a ve elçisine inanınız; "üçtür" demeyiniz. (Bundan) kaçının sizin için hayırlıdır. Allah ancak bir tek ilahtır. O çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Vekil olarak Allah yeter. (4/171)
Allah şöyle diyecek: "Ey Meryemoğlu İsa sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim beşikte iken de yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana kitabı hikmeti Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. İznimle çamurdan kuş biçiminde (bir şeyi) oluşturuyordun da (yine) iznimle ona üfürdüğünde bir kuş oluveriyordu. Doğuştan kör olanı alacalıyı iznimle iyileştiriyordun (yine) benim iznimle ölüleri (hayata) çıkarıyordun. İsrailoğullarına apaçık belgelerle geldiğinde onlardan inkâra sapanlar "Şüphesiz bu apaçık bir sihirdir" demişlerdi (de) İsrailoğullarını senden geri püskürtmüştüm." (5/110)
Kullarından dilediklerine melekleri emrinden olan ruh ile indirir: Benden başka ilah yoktur şu halde benden korkup-sakının diye uyarın. (16/2)
De ki: Onu, Mukaddes Rûh (Cebrail), iman edenlere sebat vermek, müslümanları doğru yola iletmek ve onlara müjde vermek için, Rabbin katından hak olarak indirdi. (16/102)
Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir. (17/85)
Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik o da düzgün bir beşer kılığında görünmüştü. (19/17)
Demişti ki: "Ben yalnızca Rabbinden (gelen) bir elçiyim; sana tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için (buradayım)." (19/19)
Irzını iffetle korumuş olanı (Meryem'i de an.) Biz ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu cümle âlem için bir ibret kıldık. (21/91)
Onu Ruhu'l-emin indirdi. (26/193)
Senin kalbine; uyarıcılardan olman için, (26/194)
Dereceleri yükselten Arş'ın sahibi (Allah) ‘toplanma ve buluşma' günü ile uyarıp-korkutmak için kendi emrinden olan ruhu kullarından dilediğine indirir. (40/15)
İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin. (42/52)
Çünkü onu güçlü kuvvetli biri (Cebrail) öğretti. (53/5)
Ve üstün yaratılışlı(melek), doğruldu: (53/6)
Kendisi en yüksek ufukta iken. (53/7)
Sonra (Muhammed'e) yaklaştı,(yere doğru)sarktı. (53/8)
O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. (53/9)
Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. (53/10)
(Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı. (53/11)
Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız? (53/12)
Andolsun onu, önceden bir defa daha görmüştü, (53/13)
Sidretü'l-Müntehâ'nın yanında. (53/14)
Cennetü'l-Me'vâ da onun yanındadır. (53/15)
Eğer sizler (Peygamberin iki eşi) Allah'a tevbe ederseniz (ne güzel); çünkü kalbleriniz eğrilik gösterdi. Yok eğer ona karşı birbirinize destekçi olmaya kalkışırsanız, artık Allah, onun mevlasıdır; Cibril ve mü'minlerin salih olan(lar)ı da. Bunların arkasından melekler de onun destekçisidirler. (66/4)
Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir. (70/4)
Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün; Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar konuşmazlar. (Konuşacak olan da) Doğruyu söyleyecektir. (78/38)
Şimdi yemin ederim o sinenlere, (81/15)
O akıp akıp yuvasına gidenlere, (81/16)
Kararmaya yüz tuttuğunda geceye andolsun, (81/17)
Ağarmaya başladığında sabaha andolsun ki, (81/18)
O (Kur'an), şüphesiz değerli,bir elçinin (Cebrail'in) getirdiği sözdür. (81/19)
O elçi güçlü, Arş'ın sahibi (Allah'ın) katında çok itibarlıdır. (81/20)
O orada sayılan, güvenilen (bir elçi) dir. (81/21)
Arkadaşınız (Muhammed) de mecnun değildir. (81/22)
Andolsun ki, onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür. (81/23)
O, gaybın bilgilerini (sizden) esirgemez. (81/24)
Melekler ve ruh onda Rablerinin izniyle her bir iş için inerler. (97/4)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder